1996 yılında , Bağlarbaşı/Selamsız yokuşundan evime doğru yuvarlanırken (o yokuşun eğimini bilenler, ne demek istediğimi anlamıştır) , karar verdim mizah yazmaya. hiç özel bir an değildi. olsa güzel olurdu . şurda ballandıra ballandıra anlatırdım.
normalde maymun iştahlı olan ben, bu sefer sıkılmamış ve kendimi mizah AR & GE'ye vermiştim ; mizahın tarihi, felsefesi, psikolojisi, fizyolojisi, dergisi, kitabı, radyosu, tvsi, sineması, tiyatrosu vs derken dalmışım. kafayı bi kaldırdım '98 olmuş .
yani, mizah yazmaya hazırım demek kolay olmadı benim için. gerekli donanımı edinmeden yazdıklarımı sektör ile paylaşmaktan korkuyordum. "müyendis parçası haddini bil !" deseler bilgimle dalayım onlara diye düşünüyordum.